Paralel yapı ile doğar doğmaz tanıştım.
Doğan bebeler, birbirine paralel yataklara konuyordu.
Annem ve Babam da paralel yapıya mensup idiler.
Biri ne dese diğeri aynı şeyi diyordu.
Yaşadığım mahalle ve sokaklarda da paralel bir yapı var ki
Zaten şehir plancılığında paralel yapı Millet ve Prien'de uygulanmıştı.
Buna; ızgara plan diyorlardı.
Izgara'da en önemli şey;
Ne şiş yansın ne de kebap.
Okul sıralarına baktım;
Paralel bir yapı vardı.
Bahçede paralel bir barfiks vardı, bizi çok oyalardı.
Trene bindim.
Raylar, paralel yapının daniskası idi.
Yollar ise şeritle paralel yapıya ayrılmıştı.
Elektrikte ise paralel yapı şu demekti;
Ampulün sönse bile diğerleri yanmaya devam eder.
Sonra insanları tanımaya başladım;
Mutlaka, olmaz ise olmaz aynı şeyleri söylüyorlardı;
Selamünaleyküm,
Hayırlara Vesile Olsun,
Tebrik ederim.
En kalbi duygularımla...
Allah'a emanet ol.
Elbette bunlar çok güzel düşünce ve temenniler ama ısrarla herkesin aynı şeyi söylemesi dikkat çekici idi.
Sonra Mevlid Kandillerinde mesaj trafiği başladı.
Aynı cümleler.
Halbuki içinden ne geliyorsa onu söyle.
Sonra, Atatürk için ne önemli ise ona rakip bir kutlama çıkardılar.
Kutlu Doğum Haftası
Ve Peygamber Efendimizin doğumu gibi.
Diğer tüm tarihler kayıyordu, bunlar taş gibi yerinde duruyordu.
Muhabbete girdiğimizde ise şöyle demeleri dikkat çekici idi;
Çok zekisin.
Ya da kitap hediye ettiğimizde
Bırak bu işleri.
Çok meraklı sorular geliyordu,
Sanki her biri istihbarat elemanı.
Bir yandan göze bakarak koşamayan ama
Ama enerjisini de
Hani arabanın frenine basarken, diğer yandan gaza basar hali.
Yani
Kendisi olamama.
Günah diye öğretilen şarabı içme hali.
Vaziyet çakılmasın diye son derece günah bir kadın ile evlenme.
Ve bu liste uzar gider.
Uzatmayalım lafı;
Kişinin ben buyum dememesi,
Ruh sağlığını bozar.
Ruh sağlığı bozulması demek;
Sağlığın bozuldu demek
Enerjiyi paralel yapıya harcama eşini mutlu yapmaz.
Kuvvetle ihtimal boşanma ile neticelenir.
Değerli Arkadaşım,
Bırakalım bu işleri.
Kendimiz olalım.
Bak, elin oğlu bizi kullanıyor.
Birbirimize yediriyor,
Uzaktan da şampanyası ile bunu kutluyor.
Ne kimseye kendimizi kullandıralım,
Ne de
Buna müsaade edelim.
Birlik olalım,
Beraber olalım.
Birlikten güç doğar, bizi kullanmak isteyenler,
Uzaktan imrenerek bize bakar.
Doğan bebeler, birbirine paralel yataklara konuyordu.
Annem ve Babam da paralel yapıya mensup idiler.
Biri ne dese diğeri aynı şeyi diyordu.
Yaşadığım mahalle ve sokaklarda da paralel bir yapı var ki
Zaten şehir plancılığında paralel yapı Millet ve Prien'de uygulanmıştı.
Buna; ızgara plan diyorlardı.
Izgara'da en önemli şey;
Ne şiş yansın ne de kebap.
Okul sıralarına baktım;
Paralel bir yapı vardı.
Bahçede paralel bir barfiks vardı, bizi çok oyalardı.
Trene bindim.
Raylar, paralel yapının daniskası idi.
Yollar ise şeritle paralel yapıya ayrılmıştı.
Elektrikte ise paralel yapı şu demekti;
Ampulün sönse bile diğerleri yanmaya devam eder.
Sonra insanları tanımaya başladım;
Mutlaka, olmaz ise olmaz aynı şeyleri söylüyorlardı;
Selamünaleyküm,
Hayırlara Vesile Olsun,
Tebrik ederim.
En kalbi duygularımla...
Allah'a emanet ol.
Elbette bunlar çok güzel düşünce ve temenniler ama ısrarla herkesin aynı şeyi söylemesi dikkat çekici idi.
Sonra Mevlid Kandillerinde mesaj trafiği başladı.
Aynı cümleler.
Halbuki içinden ne geliyorsa onu söyle.
Sonra, Atatürk için ne önemli ise ona rakip bir kutlama çıkardılar.
Kutlu Doğum Haftası
Ve Peygamber Efendimizin doğumu gibi.
Diğer tüm tarihler kayıyordu, bunlar taş gibi yerinde duruyordu.
Muhabbete girdiğimizde ise şöyle demeleri dikkat çekici idi;
Çok zekisin.
Ya da kitap hediye ettiğimizde
Bırak bu işleri.
Çok meraklı sorular geliyordu,
Sanki her biri istihbarat elemanı.
Bir yandan göze bakarak koşamayan ama
Ama enerjisini de
Hani arabanın frenine basarken, diğer yandan gaza basar hali.
Yani
Kendisi olamama.
Günah diye öğretilen şarabı içme hali.
Vaziyet çakılmasın diye son derece günah bir kadın ile evlenme.
Ve bu liste uzar gider.
Uzatmayalım lafı;
Kişinin ben buyum dememesi,
Ruh sağlığını bozar.
Ruh sağlığı bozulması demek;
Sağlığın bozuldu demek
Enerjiyi paralel yapıya harcama eşini mutlu yapmaz.
Kuvvetle ihtimal boşanma ile neticelenir.
Değerli Arkadaşım,
Bırakalım bu işleri.
Kendimiz olalım.
Bak, elin oğlu bizi kullanıyor.
Birbirimize yediriyor,
Uzaktan da şampanyası ile bunu kutluyor.
Ne kimseye kendimizi kullandıralım,
Ne de
Buna müsaade edelim.
Birlik olalım,
Beraber olalım.
Birlikten güç doğar, bizi kullanmak isteyenler,
Uzaktan imrenerek bize bakar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder