31 Aralık 2013 Salı

eski yıl:))

Ne varsa, eskilerde var deriz.
Koleksiyon demek,
Eskileri toplamaktır.
1900'lerde yapılmış arabalar, hala hayran hayran baktırır.
Eskici diye bir meslek bile var.
Emlakta ve müzayedede eskidji çok iyi bir markadır.
Eski toprak,
O'na bir şey olmaz, deriz.
Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz o ağacın altını hala anıyor musun?
Avuçlarında hala sıcaklığın var.
Tüm şarkı sözlerinde eskiye özlem vardır,
Şimdi sosyete nostalji diyor.
İlk aşkınızı neden hala unutamıyorsunuz?
Mahalle arkadaşınızda bulduğunuz lezzeti neden başkalarında bulamıyorsunuz?
Eski arabanızı neden satamıyorsunuz?
Eski sofralarda yemek yemeye özlem var.
Köy kahvaltısından geçilmiyor, mekanlar.
Evlenirken iyi günde, kötü günde diyoruz.
Yani eskidi diye boşanmayacağız.
Eski atasözleri, biri de hatalı söylenmiş olsa ya da zaman onları yense ya.
Rahmetli Zeki Müren,
Bir daha çıkar mı?
Atatürk gelir mi?
Turşu eskimeden yenmez.
Şarap gibi kadın derken, eski vurgulanır.
Bu ve buna benzer örnekler, binlercesi sıralanır...
O halde
Neden yeni kutluyorsun da eski yılı hemen es geçiyorsun?
Ne kadar da
Vefasızsın insanoğlu!
Hepinizin eski yıllarını moda tabir ile
Tebrik ederim.
En kalbi duygularım ile eski yıllarınıza gül döktüm:))

29 Aralık 2013 Pazar

deprem:))

Allah'ın her olayında,
Ya bir mesaj ya da açıklama vardır.
Mesela deprem;
Ne diyoruz?
Toprak Ana.
Bu ana erkek mi?
Dişi mi?
Dişi.
Şimdi bu toprak dişi olduğuna göre, tatmin olmasın mı?
Olsun.
Peki,
Dişiler nasıl tatmin olur?
Önce gaipten sesler çıkarmaya başlar, bilahare, acayip gürültüler ve çığlık çığlığa
Tam bu esnada acayip bir patlama, tam merkez üssünde.
Merkez üssü;Klitoris.
Ve hemen ardından artçı şoklar,
Yani titremeler...
Ve sessizlik,
Sakinlik,
Durgunluk,
Uyku ihtiyacı.

26 Aralık 2013 Perşembe

paralel devre:))

1.Tek devreli ampulle aynı parlaklıktadır.
Ama seriye göre fazla parlaktır çünkü bu devrede direnç azalmıştır.Üç ampul de olsa parlaklık değişmez.
2.Akım paralel bağlı devrelerde her yerde aynı değildir.
3.Paralel bağlı devrelerde gerilim her yerde aynıdır.
4.Ampullerden biri patlasa bile diğeri yanmaya devam eder.
5.Toplam direnç=1/R1+1/R2 şeklindedir.

25 Aralık 2013 Çarşamba

inanç:))

İnanç denilince aklıma sadece şu geliyor;
Allah, samimi yapılan her şeyi kabul eder,
Yeter ki işin içinde sinsilik olmasın.
Yani
Niyet önemli.
Mevlana, sadece din ile ilgilenmiş ve dine hizmet etmiştir.
O nedenle, sekiz asır geçmiş olmasına rağmen,
Her geçen gün daha da büyüyor.
Çünkü
Namaz ve niyazında samimi idi.
Dinin sihirini gören ve insanları etkilemede gücünü gören bazı insanlar,
Dini, kendi amaçları için suistimal etmeye başladılar.
Bunun farkına varan,
Emperyalistler de
Gidip işgal edeceğimize,
Kaleyi içten fethedelim dediler.
Burada söylenmemesi gereken tek şey;
Bizler, sizleri, 'Allah ile aldatıyoruz''
Ve başladılar,
Nabzı tutmaya.
O ülkelerde bu işi en iyi kim yapıyor ve biz ile işbirliği yapacak ise
O'nu seçtiler.
Ve O'nu hem maddi hem de manevi acayip desteklediler.
Çünkü
Kullanacaklar ve O ve şakirtleri ile her şeyi yaptıracaklar.
Acayip bir dokunulmazlık zırhı yarattılar.
Dokunan yandı da.
Ama hayatın bir gerçeği var;
Her şey menfaat çatışmasına kadardır.
Ve öyle de oldu.
Şmdi koçlar kafa kafaya toslaşıyor ama arkada yine
Emperyalistler.
Dizginleri elden bırakmayan At arabası sürücüsü gibi
Bir o yana çekiyor,
Bir bu yana.
Bizler de
Hacivat ile Karagöz arasındaki kayıkçı kavgasını izlerken,
Perde arkasındakiler, kıs kıs gülüyor
Ve şöyle diyorlar;
Valla biz oynatmıyoruz,
Kendileri oynuyor.

24 Aralık 2013 Salı

akü:))

Değerli Kardeşim,
Tüm buluşlar ilhamı doğadan alır.
Yani,
Kulları, Allah'ın verdiği akıl ile doğada var olan bir şeyi bazen tesadüfen bazen sehven bazen de akıl  yürüterek bulurlar.
Akü olmasa,motor çalışmaz, veremeyiz ilk hareketi.
Sen artı kutup ben de eksi olayım.(Bu kıyağımı unutma)
Tuttuğumuz takım farklı,
Hobilerimiz,
Fobilerimiz,
Zevklerimiz,
Beğenilerimiz.
Bu konuda zaten Allah ta tek yumurta ikizlerini farklı yaratarak mesajı vermiş.
Yani demem o ki
Farklı düşünmesek, beyin fırtınası olmazdı,
Tıpkı elektrik gibi.
Gerçi akü üzerine yazarlar, bu artı, bu eksi kutup diye.
Yanlış bağlarsak,
Ya yanık kokuları ya da ters döner motor.
Şimdi gelelim Saadet'e(Bu arada, rahmetli anamı rahmetle anıyorum)
Sen ister kutubunu söyle ister söyleme,
Tek ricam;
Brütüslük yapma:))
Bir gün bu motorun aküsü çalınınca, bu motor takviye ile çalışır ama o da geçici çözüm.
Yani işler durur,
Ters bağlarsak kablolar yanar
Ya da işler tersine gitmeye başlar.
İşte bu noktada;
Aman canım, benim hırsızım ise helal olsun
Ya da
Benden ise helal olsun demenin alemi yok.
Ben şahsen demem.
Şunu derim;
Hiç bir suç cezasız kalmamalı ama o kişiye kumpas kurularak, özel mahkemelerle sağlanmaz adalet.
Sen hala benim hırsızım iyidir diyorsan,
Akün gidiyor, haberin olsun:))




23 Aralık 2013 Pazartesi

alfabemiz:))

Trakyalılar, -H-leri telaffuz etmezler.
Trakyalılar gibi her etnik grup ya da coğrafi bölge, bir harfimizi söylemese bakalım neler çıkacak ortaya;
İlk harfi, yutun, öyle telaffuz edin:))
A,li
B-aba
C-am,
Ç-emen,
D-avut,
E-lma,
F-ener,
G-öt,
Ğ-avat,
H-ukuk,
I-rak,
İ-nsan,
J-andarma,
K-ale,
L-ale,
M-al,
N-al,
O-sman,
Ö-mer,
P-ırasa,
R-asim,
S-aim,
Ş-ahit,
T-arak,
U-ğur,
Ü-züm,
V-azo,
Y-ağ,
Z-am...



A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, I, İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, Ş, T, U, Ü, V, Y, Z.

16 Aralık 2013 Pazartesi

sızmak;:))

Sızan zeytinyağı,
Satış için şişelere hapsedilir.
Nükleer sızıntılara ise beton üstüne beton dökülür.
İstihbarat örgütlerine sızanlar ise yakalanırsa,
Hapsedilir.
Yaşlılar, yağmur yağacağı zaman,
Dizlerinde sızıntı başlar.
Biri size kelek attığında,
Kalbinizde sızıntı.
Askerler, düşmana sızma harekatı yaparlar.
Uykusu gelen insan, bir köşeye sızar.
Kör-kütük sarhoşlar,
Sızıp kalırlar.
Uzun lafın kısası;
Sızan hapsedilir,
Sızıntı da bir rahatsızlık belirtisidir.

9 Aralık 2013 Pazartesi

samimiyet:))

Bizim Anadolu insanı samimidir.
Gidin Anadolu'ya,
Hiç tanımadığı halde
Evine davet eder.
Elinde avucunda ne varsa, serer önünüze.

Emperyalistler ise sinsi.
Nasıl ki
Hoca, hocayı camide,
Sinsi de sinsiyi anında bulur.
Şimdi emperyalist gelse sinsilik yapsa?
Bre kafir derler,
Gavurun burada işi ne derler?
En iyisi;
Yerli malı, Türk Malı, herkes O'nu kullanmalı.

Bizim Anadolu insanını kandırmak çok kolaydır.
Saftır,
Temiz,
Aklına kötülük gelmez.
En güzel silah ta
Din.
İşte bu felsefe;sinsiliktir, aslında.

Ey Anadolu insanı,
Sinsilerle mücadele etmenin tek şartı;
Göster, Onlara samimiyetini.

Cemeat:))

Allah'a şükür,
Yaradan'a inancı tam olan biriyim.
İster inansın,
İster inanmasın,
Herkese saygım sonsuz ta ki sinsi olmadığı sürece.
Onlara da diyeceğim;
Allah, sizi samimi etsin.
İnanç; kişi ile Allah arasında,
Beni ilgilendiren;
Davranışlar, verdiği sözü tutup tutmaması.
Dünya'da birçok tarikat ve cemaat var.
Bunların faaliyet alanı;
Din ve din eğitimi.
Ama bakıyorsun,
Bazıları,
Din hariç her şeyle ilgileniyorlar.
O zaman,
Akla şu geliyor;
Cemaat/Tarikat;
Din hariç maddi/manevi her şey ile ilgilenen, kaldırılan her taşın altından çıkan örgütler mi oluyor?


6 Aralık 2013 Cuma

şaka gibi:)))

Ey komedyenler,
Çok yakında işsiz kalacaksınız.
Neden mi?
Şaka gibi muhtar,
Şaka gibi Başgan,
Şaka gibi Vekil,
Şaka gibi Bakan,
Şaka gibi gazete,
Şaka gibi gazeteci,
Şaka gibi pirefesör,
Şaka gibi Vali,
Şaka gibi Kaymakam,
Şaka gibi Gomutan,
Sanki Şaka gibi Memleket.

27 Kasım 2013 Çarşamba

yönetmek:))

Teknoloji öncesi,
Yönetmek gerçekten zordu.
Şimdiki ne ekrandan okuma,
Ne danışmanlar ordusu,
Ne de mikrofon ve ses sistemi vardı.
Yazını bizzat sen hazırlayacaksın,
Kürsüye çıkıp
Avazın çıktığı kadar bağıracaksın.
Şimdi ise
Her şey teknoloji ile
Nerede ise
Bir robot koysan,
Bırak ülkeyi,
Dünyayı yönetir.

insan değilim:)))

Şimdiye kadar,
Ne Alevi dedim,
Ne Sünni,
Ne de Şii.

Ne rengine baktım,
Ne ırkına,
Ne de inancına.

Kürtmüş,
Lazmış,
Arnavut,
Ya da Boşnak.
Hiç ilgilenmedim.

Allah'a inanıyormuş,
Ya da
Ateist,
Umurumda olmadı.

Tuttuğu takım,
İdeolojisi,
Bana ne?

Bu durumda ben,
İnsan değilim:)))

21 Kasım 2013 Perşembe

batmak:)))

Memlekette o kadar batan şey var ki
Mesela
Atatürk diyememek.
Ya da
Türkiye'de Kürdüm derken,
Amerika'da, Amerikalıyım demek.
Türküm demez iken Türk Okulları demek,
Ya da
Türkçe Olimpiyatları...
Yani bir şeyi demek ile
İstemediğin halde demek,
Batan şeylerle ilgili olsa gerek.

maç:))

Bir gerçek var ki
Dünyada en çok ilgi çeken spor;
Futbol.
Nedeni;
Topun yuvarlak olması.
İnsanlar da yuvarlak şeylerden çok hoşlanır.
Kare olsa idi bu kadar ilgi çekmezdi, her halde.
Herkes der ki
Hak eden kazansın.
Şike olmasın.
Hakem maçı hatasız ve tarafsız yönetsin.
Şimdi bir sistem düşünelim;
Birileri, sinsice, en tepeden en dibe her şeyi ele geçirmiş olsun.
Ama maçlar oynanıyor.
Kime zevk verir?
Ele geçirene bile vermez.
Sonuçlar belli.
İşte bu nedenle, aklı fikri ele geçirmek olan değerli samimi kardeşlerim,
Bırakın bu ele geçirme işlerini.
Kırkpınar güreşleri gibi yiğitçe olsun.
Hak eden kazansın.

20 Kasım 2013 Çarşamba

saplı-sapsız:))

Allah Yüce Kullarının kimine sap vermiş
Ki bunlar,
Genelde bir baltaya sap olamamış saplardır.
Kimine de vermemiş.
Bunlar da sapsızdır.
Bu saplı ve sapsız kulları,
Buluşlar yaparlar;
Mesela;
Ekmek bıçağı, saplı.
Tabak, sapsız.
Mesela;
Fiş, saplı
Priz, sapsız.
Yani bir kısmı saplı,
Bir kısmı sapsız.
Şimdi bunları kullanırken,
Ulen bu saplı,
Bu sapsız diyor muyuz?
Alıyoruz, saplı fişi, sokuyoruz, sapsız prize.
Allah'ın kulları için ikide bir saplı-sapsız ayrımı yapan, saplı Kardeşim,
Kullandığın eşyalar için de
Bu saplı,
Bu sapsız, neden demiyorsun?


sapla-saman:)))

Yüce Allah'ım,
Erkeği saplı,
Kadını da sapsız yaratmış.
Bundan ilham alan insanoğlu,
Fişi saplı,
Prizi sapsız yaratmış.

Nedense sapsız olanlar, saplılar için bir şey demez iken
Saplılar ise nerede ise her gün bir şey demeye başladılar.
İlle sap ile sapsız ayrı olacak.
En son açıklama;
Saplı-sapsız eğitim.
Bir baltaya sap olan değerli kardeşim,
Seni oraya getiren, kaç tane sapsız oy var, dersin?
Hem bizim şöyle güzel bir atasözümüz var;
Sapla-samanı karıştırmamak lazım.

nankör:)))

Mesleği Rehber.
Mevlana'yı anlatıyor, Mevlana'dan para kazanıyor.
Sevmeyebilirsin.
Bu sevmeme iki türlü gerçekleşir;
Biri;
Birileri üfürmüştür, kulağına.
Diğeri;
Sende bir kanaat oluşmuştur.
Olabilir.
Ama severek anlatırsan, gözlerine yansır.
Denizden çıkmış balık gözü gibi
Yoksa
Ölü balık gözleri ile kimi kandıracaksın?
Farz edelim, nefret ediyorsun, Mevlana'dan,
Parayı cebine koyduğun zaman bile
Allah razı olsun Mevlana'dan diyemiyorsan,
Aç bak, Lügata, ne derler, senin gibilere?
Bu sadece Mevlana için geçerli değil, elbette.
Hani Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız var ya
Tarihteki Türk Devletleri.
Emeği geçen,
Hepsi için geçerli.

Türk tarih tezi'ne göre tarihteki Türk devletleri şu şekildedir
  1. Orta Asya'da Türk-Hun İmparatorluğu.
  2. İdil-Tuna arasında İskit İmparatorluğu.
  3. Ural Dağları ve İdil Nehri arasında Batı Hun Devleti.
  4. Avrupa Türk-Hun İmparatorluğu ve Avar İmparatorluğu.
  5. Batı Türkeli ve Kuzey Efganistan'da Akhunlar Devleti.
  6. Orta Asya'da Gök Türk İmparatorluğu, Tukyu ve Kutluk Devleti.
  7. Karadeniz'in kuzeyinde HazarBulgar ve başka isimde Türk devletleri.
  8. Gök Türk İmparatorluğu'ndan sonra, Orta Asya'da çeşitli isimlerde Türk devletleri.
  9. Aral Gölü güneyinde Samanoğulları Devleti.
  10. Aral Gölü'nden Hint'e kadar uzanan alanda Gazneliler Devleti.
  11. Sir Irmağı doğusunda Karahanlılar ve Kara Hatalar Devleti.
  12. İran, Mezopotamya, Anadolu ve Suriye sahalarında Selçuklar Devleti.
  13. Harzem kıtasında ve bütün İran'da Harzemşahlar (Harizm) Devleti.
  14. Başkenti Semerkant olan Büyük Timur İmparatorluğu.
  15. Hindistan'da Babür İmparatorluğu.
  16. Asya, Avrupa ve Afrika'da Türk-Osmanlı İmparatorluğu.

15 Kasım 2013 Cuma

dershaneler:))

Şimdi bir taraf diyor ki
Kapatacağız,
Diğeri de
Asla.

Bir taraf;
Oy derdinde.
Diğeri de
Kendi insan kaynakları...

Kapanmazsa,
Sorun yok.
Kapanırsa,
Kapatılan, Kapatana;
Deccal/Beton der mi?

yedirmem:)))

Sık sık duymaya başladık;
O'nu yedirmem,
Bu'nu yedirmem.
Bunu duydukça,
Yamyamlar geliyor, aklıma.
Allah'a şükür, yam yam değiliz,
Şimdiye kadar kimseyi yemedik.
O'nu yedirmem,
Bu'nu yedirmem diyeceğine,
Makamlara öyle kişiler koy ki
Senden olsun ama Liyakatli olsun.
Zaten O kişi Liyakatli ise
Ne biz yeriz,
Ne de sen.

14 Kasım 2013 Perşembe

hizmet:)))

Seçimler yaklaşıyor...
Adayların hepsi şunu diyemeden edemiyor;
Ben Hizmet için Varım.
Zaten tersini söyleyene henüz rastlanmadı.
Sebebi?
Götürmek, Hizmeti,
Halka.
Müthiş bir yarış var.
En iyi ben götürürüm.
Benden iyi kimse götüremez.
Öyle götürürüm ki nasıl götürdüğümü kimse anlayamaz.
Şimdikiler nasıl götürdü ise emin olun ben daha iyi götüreceğim.
Hizmet, bu.Götürmeden olmaz ki
Valla, hizmet, bu.Götürmek zorundasın, Götürmezsen Halk küser, sana.
Biraz da biz götürelim, bazıları götüreli, dört dönem oldu.
Elbette bizim götürmemiz biraz farklı olacak.
Sadece götürmekle kalmam, hem götürürüm hem de getiririm.
Anlaşılan o ki
Hizmet;Götürülmeden olmuyor...

12 Kasım 2013 Salı

deccal:))

Dostluk; maddi/manevi menfaat çatışması ardında kalandır.
Genelde, insanlar menfaatleri uğruna,
Maalesef anasını bile satar.
Menfaati bozulan,
Bozanı sevmediği gibi
Onun hakkında sürekli yalan/yanlış beyanlarda bulunur ve lakaplar ile anar.
Ve bunu yaparken,
Açıkça bu adam benim ocağıma incir ağacı dikti ya da arı kovanıma çomak soktu demez.
Hele, O kişiyi kötülerken,
Bunu din ile yaparsa, tadından yenmez.
Bunu yapanlar, emperyalistlerle işbirliği yaparken,
Bu arada inanılmaz zenginleşir.
Garibim Halk ta,
Afyon yutmuş gibi kullanılır,
Bu sinsiler tarafından.

8 Kasım 2013 Cuma

cinsellik:))

Bizim bir kuş var;
Muhabbet, Boncuk adında, erkek ama eşsiz, erkeklerden garibim.
Ben, Hürriyetinden,
Eşim, temizlik ve beslenmesinden,
Kızım da konuşturulmasından.

Kuşumuz Boncuk, kendisine öğretilen aşk sözcüklerini bana hiç söylemiyor
Ama
Ne zaman eşimi görse,
Başlıyor, sıralamaya;
Aşım da Aşkım...

Bana hiç sürtünmüyor, mesela.
Ama dişi ise
Başlıyor, kıçını sürtmeye.

Yani,
Boncuk, nereden anlıyorsun, bu dişi, bu erkek ayrımını?
Ve
Kime ne diyeceğini?


T.C.

Makam araçlarında,
Mercedes'in arması vardır,
Ya da
BMW,
Kimi de Volvo...
Siz hiç o makam araçlarında oturanların o ''armaları'' çıkardığını gördünüz mü?
Aksine,
Kazara düşse hemen taktırırlar.
Peki,
Halkın vergileri ile alınan o Halka ne diyoruz?
Türk Milleti.
O araçlarda oturanlar kimi temsil ediyor?
Türkiye Cumhuriyeti'ni.
Yani,
Kısaca,
T.C.
Makam Araçlarınızdaki armalara dokunmuyorsunuz da
Nedir, derdiniz, koltuklarında kurulduğunuz,
T.C. ile?

yükleme:))

Bak, ideolojik Kardeşim,
Allah,
Üç türlü canlı yaratmıştır.
Bitki,
Hayvan ve İnsan.
Bunlardan Hayvan ve Bitkiler,
İlk yaratılıştan bu güne,
Allah'ın yüklediği yazılımdan milim sapmazlar.
Bütün Köpekler, Hav, der mesela.
Kediler de miyav.
Kedi, farenin peşinde koşarken, kedinin de peşinde Hav.
Yani demek istediğim hepsi AYNI davranışları gösterirler.
Allah,
Tek yumurta ikizlerini bile FARKLI yaratarak mesajı vermiştir;
Kimse AYNI olmayacak, AYNI davranışları göstermeyecek.
Bu ideolojik yüklemelerde, en şanslı grup;
Din ile yükleme yapanlar.
Çünkü
Din mutlaktır ve sorgulanamaz.
Hani derler ya,
İnsan kendini değerlendiremez,
Şöyle baktığımda dışarıdan,
Dindar Kardeşim,
Hepiniz AYNISINIZ ya.
O halde
Nedir farkınız, hayvan ve bitkilerden?

4 Kasım 2013 Pazartesi

hayvanca:))

Elbette Hz.İbrahim değilim,
Hayvan dilini nereden bileyim ama
Öküze sordum;
İnsanlar kızınca, ''Öküzlük yapma'' diyorlar, deyince;
Mööööö dedi.
Aynen iade ederim, demekmiş.

Aynı şeyi nankör kediye söyledim;
O da;
Miyavvvv dedi.
Aynen iade ederim demekmiş.

Derken sormadığım hayvan kalmadı.
Hepsi kendi dilleri ile
Aynen iade ederimi, bana bir güzel iade ettiler.

Ben de buradan,
Kızınca,
Bu kızgınlığını, hayvan isimleri ile hayvanları rencide ederek belirten kişilere iletiyorum.

3 Kasım 2013 Pazar

Kulları:))

Yüce Mevla'm,
Bizi yarattı ve hayvan ve bitkilerden ayırmak için bize akıl verdi.
Bilgisayar dili ile
Bitki ve hayvanlar ROM(silinemez) Hafızalı, bizler  ise hem ROM hem de RAM(silinebilir) hafızalı.
İşte bu nedenle,
Bilgisayar alırken, RAM'na, Kadın alırken ...
Akıl verilmesinde iki neden var;
Biri hayatta kalma mücadelesi vermek,
İkincisi;belki de yapılan buluşlarla Allah'ı bile şaşırtmak.
Yüce Mevla'm, buluşları gördükçe elbette bizlerle gurur duyuyor.
Fakat,
Bir dil alışkanlığı var, kullarında, dikkatimi çeken;
Allah'a emanet ol,
Yüce Mevla'm, emanetçi mi?
Ya da
Allah'a havale ediyorum,
Yüce Mevla'm, Banka mı?
İşte bu noktada;
Ya kardeşim, neden Allah'a emanet ediyorsun ya da havale?
Allah'ın sana verdiği en değerli hazine olan,
Aklını kullansana?

küfür:))

Kim etmemiş ki
Biz etmeyelim.
Her kızan, dört elle sarılır ve rahatlar...
Genelde de
Önce hayvan isimleri,
Ardından bitkiler...
İnsan ise sütten çıkan ak kaşık.
Mesela;
Kuş beyinli,
Sığır,
Deve,
Öküz...
Isırık otu,
Kaktüs çiçeği,
Odun, kereste, kütük...

Kuş besleyen,
Kuş beyinli diyemez.
Deve besleyen,
Yok devenin nalı diyemez.
Hele öküz besleyen?
Amma da öküzmüş diyemez.

Odun ateşinden mükemmel lezzetler pişiren aşçı
Kimseye odun herif diyemez.
Kereste tüccarı, para kazandıran, keresteye, nankör olamaz.
Nüfus Memurları, kimseye kütüğün teki diyemez.

Yani
Diyeceğim o ki
Bir insan, bir insana kızdığı zaman,
Diyeceği tek şey;
İnsandır:))


1 Kasım 2013 Cuma

türban:))

Elbette din alimi değilim.
Google'dan aldığım islami bilgileri aşağıya kopyaladım.
Özetleyecek olursak;
1.Erkek, istediği ile evleniyor, sayısında sınırlama ise dört.
2.Miras, Kadına bir, Erkeğe iki pay şeklinde.
3.Şahitlik,geçersiz.
4.Boşanmada, erkek boş ol deyince, işlem tamam.
Şimdi sorum şu;
Dini vecibeleri için türban takan, kadınlar, bu maddeler hakkında, samimi düşünceleriniz, nedir?
Genel anlayışta Nisa suresi 3. ayete dayandırılan nikah hükümlerine göre bir erkek gücü yetiyorsa aynı anda esir ve cariyelerden sınırsız olarak, ayrıca hür olanlardan en fazla 4 kadınla evlenebilir. Bir Müslüman erkeğin Hristiyan veya Yahudi kadınlarla evlenebilmesi mümkün iken hür kadınların ise sadece Müslüman erkeklerden biriyle evlenebilir.
Miras, Avliyye ve Reddiyye konusu: Miras paylaşımı Nisa suresi 11-12. ayetlerinde konu edilmiştir. Buna göre erkeklere mirastan kadınlara göre 2 kat hisse verilir. Mirasçıların paylar toplamının paydalar toplamından yüksek olması konusunda avliyye ve tam tersi durumlarda reddiyye yöntemleri kullanılır.

Şahitlik kurallar

Had cezaları gerektiren suçların ispat edilmesinde, vasiyet ve boşanma davalarında kadınların şahitlikleri geçersizdir. Diğer konularda en az bir tane erkek bulunması koşuluyla 1 erkek + 2 kadın şeklinde kadınların şahitliği kabul edilmiştir.
Büyük günah işleyen ve dinde fasık olarak tanımlanan kişilerin eylemlerine karşılık gelen had ve tazir cezalarının yanında şahitlikleri de geçersizdir.

Boşanma yetkis]

Şeriata göre gerekçesiz mutlak boşanma yetkisi erkeğe verilmiştir. Kadın erkeği ancak hakimi ikna edecek gerçerli sebebleri sunması durumunda hakim kararıyla boşayabilir. Ayrıca boşanma yetkisi evlilik sırasında veya sonrasında eşi tarafından kadına verilirse kadın da gerekçesiz olarak eşini boşayabilir.

Ceza hukuku

Şeriat hukukunun kullanımda olduğu bir İslam ülkesinde, İslam’ın emir ve yasaklarına uymayan ve/veya suç işleyen kimselere karşı verilecek bedenselmaddi (mali) veya caydırıcı bazı cezai hükümleri kapsar.
Cezalar başlıca 3 kısımda incelenir;
1-Kısas: Kısas; cana can, göze göz gibi doğrudan suçu işleyenin işlediği suçun aynısı bir karşı eylem ile cezalandırılması anlamına gelmektedir.
2-Hudud Yasası (Had cezaları); (Zina, hırsızlık, içki içmek, kazf ve yol kesme ve irtidat cezaları)
Zina; cezası evlilere recm bekarlara ise yüz adet sopa ile vurulması şeklinde uygulanır.
Hırsızlık; hırsızlık eyleminde sağ elden başlayarak, el ayak gibi organlardan bir tanesinin kesilmesi şeklindedir.
İçki içmek; Kur'anda cezası belirtilmeyen bir suç [5] olan içki içmenin cezası icma yoluyla 80 sopa olarak tayin edilmiştir.
Kazf; İffetli kadına yapılan zina isnadı, 80 sopa ile cezalandırılır.
Yol kesme; Eylemlerinin çeşidine ve ağırlığına göre sağ el ve sol ayaklarının çapraz olarak kesilmesi, hapsedilme veya sürgün cezaları verilir.
İrtidat; Dini terminolojide "küfre girer" şeklinde ifade edilen eylemlerdir. Örneğin farz veya sünnet olarak tanımlanan dini emirleri reddeden, hafife alan, alay veya saygısızlık eden, veya "elfaz-ı küfür" denilen sözleri konuşan kişilere uygulanır. Cezası ölümdür.
Kısas ve had cezaları Kuran ayetleriyle karşılığı belirlenen suçlardır. Diğer suçlar ise ceza miktar, yöntem ve uygulaması hakimin takdirine bırakılan, tazir (toplum içinde azarlamadan sopa atmaya, sürgün, hapis ve idama kadar değişen) cezalarıdır. Tazir cezalarının namazın terki ve irtidat örneklerinde görülebileceği gibi hafif olması diye bir kural yoktur.
İslam fıkıhçıları ibadetler, cezalar, muamelat gibi hususlarda hermafroditlerle ilgili hükümler de ihdas etmişlerdir.
Örnekler: Namaz kılmayanların dövülmesi, hapsedilmesi ve kılmamakta ısrar edenlerin öldürülmesi, kısas (Göze göz, cana can gibi) hükümleri , hırsızlık yapanların elinin kesilmesi, zina suçu işleyenlere 100 sopa veya recm cezalarının verilmesi.Şeriat hukukunda eş-cinselliğin ölünceye kadar hapis, 100 sopa veya recm şeklinde mezheplere göre farklılıklar gösteren cezaları bulunmaktadır.

31 Ekim 2013 Perşembe

evlat:))

Baş örtü takanlar da takmayanlar da
Bu ülkenin evlatları.

Çarşafa giren de dolayan da

Kondom takanlar da takmayanlar da
Bu ülkenin evlatları.

Adet gören de görmeyen de

Sevaba giren de günah işleyen de
Şarap içen de içmeyen de
Namaz kılan da kılmayan da
İnanan da inanmayan da
Kurban kesen de kesmeyen de
Biatla yetişen de yetişmeyen de
Kemal'i seven de sevmeyen de

Sakallı gezen de gezmeyen de
Şapka takan da takmayan da
Vergi veren de vermeyen de
Askere giden de gitmeyen de
Darbe yapan da yapmayan da
Et yiyen de yemeyen de
Altına yapan da yapmayan da
Gezi Parkı eylemine katılan da katılmayan da
Bize oy veren de vermeyen de
Malı götüren de götürmeyen de
Bu ülkenin vatandaşı

Kaptan:))

Efendim,
Siz,
Belediye Başkanı,
Kaymakam,
Vali,
Milletvekili,
Bakan,
Başbakan,
Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz
Ama
Ehliyetiniz yok ise
Hiç bir vasıtayı kullanamazsınız.
Farz edelim ki
Allah korusun, bu esnada bir kaza oldu;
Savcı'nın ilk soracağı belge ne?
Ehliyetin var mı:))

29 Ekim 2013 Salı

hastalıklar:))

Kalp hastalığı olur,
Böbrek ya da diş.
İnsanın kolu kırılır,
Ya da kalbi.
Düşer, dizi parçalanır.
Gözü şişer,
Yüreği daralır.
Migren ya da baş ağrısı.
Ama
29 Ekim,
10 Kasım,
23 Nisan,
19 Mayıs hastalıkları neden olur?

28 Ekim 2013 Pazartesi

Cumhuriyet:))

Bir adam vardı,
Canı sıkılan.
Bu Canı Sıkılan Adam;
Her erkeğin rüyalarını süsleyen,
Harem'deki kadınlarla yaşamak varken,
Sen git, Harem'i dağıt.
Ardından,
Ama gönülden ya da gönülsüzlükten,
Herkese,
Padişahım sen çok yaşa dedirtmek varken,
Bunu kaldır.
Dölden döle iktidara gelme yerine,
Seçimden seçime seçilme sistemini getir.
Bundan madur olanlar bile
Valla, Canı Sıkılan Adam doğru yaptı derken,
Bu, Adam sayesinde,
Rüyalarında göremeyecekleri makam ve ünvanlara sahip olanlar,
Madur olanların sevmemelerini, nefret etmelerini, hatta bir imkan olsa da eski sisteme geri dönmek İstemelerini anlıyorum da
Size ne oluyor?
Ve, sizin gibilere,
Ne derler?


23 Ekim 2013 Çarşamba

sehven:))

Sehven;
Kasıtla yapılmayan hata demek.
Ama
Son günlerde,
Kasıtla yapılan tüm hatalara,
Sehven dersen,
Valla
Burası Türkiye Cumhuriyeti olmaz da
Olsa olsa
Sehven Cumhuriyeti olur.

21 Ekim 2013 Pazartesi

kuşlar:))

Beş günlük tatil nedeni ile kuşumuzu komşuya bıraktık.
Sağ olsunlar bizi aratmamışlar ama
Eve gelince sanki erimiş.
Neşesi gitmiş.
Ötmez olmuş.
Sebebi;
Belki, bizi özledi.
Belki, yemek alışkanlıklarını tam bulamadı.
Belki, oda sıcaklığı soğuk geldi.
Belki, bunların hepsi,
Belik de bilemediğimiz şeyler.
Ama bir gerçek var ki
Haydar Dümen'e sormaya gerek yok,
Tüm kuşlar;
Yalnız kalınca,
Bunalıma giriyor.

14 Ekim 2013 Pazartesi

yönetim:))

Allah,
Üç türlü canlı yaratmıştır.
Bunlardan, bitki ve hayvanlar, samimi,
Maalesef insanların bir kısmı sinsidir.
Nasıl ki
Hacı, Hacı'yı Mekke'de,
Deli, deliyi dakkada bulur,
Sinsi de sinsiyi, sinsilikte bulur.
Bu sinsiler,
Aralarında sinsice anlaşırlar,
Ve bizi sinsice yönetirler.
Buna, bazen kominizm,bazen demokrasi, bazen  de oligarşi denir.
Nasıl ki bir insanı en iyi, dilinin ucu bilir.
Bizim de nasıl yönetildiğimizi,
Kapalı kapılar...

12 Ekim 2013 Cumartesi

sevmek:))

Bazı kelimeler,
Ağızdan çok kolay çıkar.
Mesela;
Seni Seviyorum.
Ama
Bu ''Seni Seviyorum'' un gereklerini yerine getirmek,
Kainatın en zoru şeyidir.
Siz siz olun,
Yerine getiremeyeceğiniz,
''Seni Seviyorum''ları asla söylemeyin.

11 Ekim 2013 Cuma

fani:))

Ayak kaydıranlara,
Sinsilik yapanlara,
Daima kötü düşünenlere,
Brütüs gibi davrananlara,
Çelme takanlara,
Kıskançlıktan çatlayanlara,
Tuzak kuranlara,
Kişileri haksız yere itham edenlere,
Suçu olmadığı halde, içeri girmesine neden olanlara,
Bir insan genetiğinde ne kadar olumsuz davranış varsa, bunlara gösterenlere;
Bu dünya,
Fani be kardeşim, değmez.

insan:))

Allah,
Bitki ve hayvanlara öyle bir yazılım yüklemiştir ki
Kainat kurulduğundan beri,
Bu yazılımlar,
Ne bozulmuş,
Ne çökmüş,
Ne de virüs kapmıştır.

Allah,
Bitki ve hayvanlara,
Öyle bir donanım biçmiş ki
Kainattan kurulduğundan beri,
O donanımlar,
Ne küçülmüş,
Ne  büyümüş,
Ne de bozulmuştur.

Allah,
Bitki ve hayvanlarda,
Öyle bir güvenlik açığı vermiştir ki
Kainat kurulduğundan beri,
Ne hayvanlar,
Ne bitkiler,
Ne de insanlar aç kalmıştır.

Allah,
Bitki ve hayvanlara,
Öyle bir üreme vermiştir ki
Kainat kurulduğundan beri,
Ne bir aşk,
Ne bir izdivaç,
Ne de bir boşanma olmuştur.

İşte,
İnsanı,
Bitki ve hayvanlardan ayıran nokta da
Bu;
Samimiyette,
Bitki ve hayvan gibi olmak,
Aşkta ise
Hayvan ve bitki gibi davranmamak:))

5 Ekim 2013 Cumartesi

Bizi AB'ye almasınlar:))

Şimdi düşünsene,
Ab'girdik.
Bir anda her şey monotonluğa dönüştü.
Ne kadar çekilmez bir ülke oluruz.
Halbuki bizler;
Alıştık her gün, hatta her an gündemin değişmesine.
Verilen anlamlı/anlamsız demeçlere...
Twitter'dan biri mesaj atıyor, Belediye Başkanı'na biraz hakaret ediyor gibi
Birazdan Belediye Başkanı arıyor cepten,
Özür dile diyor, dilemezsen yazacağım cebini twitter'a ve yazıyor.

Biri çıkıyor;
Bir gün AK diyor, ertesi gün KARA.
Hem de sen ben değil.
Çok önemli birisi.
Hatta her an TV'lerde, önüne konan metinleri ha bire okuyor...

Soruyorlar,
Nereden geliyor, bu zenginliğin?
Takalar, geliyor, diyor, allı yeşilli.

Biri var;
Ne dediğini kendisi de anlamıyor,
Hem de epey yükseklerde.

Bizim maalesef, Gavur dediğimiz,
Her dairenin nereye park edeceğini belirlemiş.
Olur mu?
Olmaz:))
Bizim park nedeni ile kavga etmemiz lazım.
Hatta bir hiç yüzünden,
Bir piç tarafından kah yaralanmamız, kah öbür tarafa gönderilmemiz lazım.

Tam, saat 22'de bir sokak arası düğünü başlıyor.
Adam diyor ki
Kardeşim, benim düğünüm var.
Duysun, herkes.
Sesi sonuna kadar açıyor,
Keşke ses düzeni iyi olsa.
Sanatçının sesi ise evlere şenlik.

Yolda çevirme oluyor,
Ama bu çevirme, kuzu çevirme değil.
Hele, piliç, hiç değil.
Neyse,
Bir çorba parası ile

Tam demokrasi paketi açıklanırken,
Muhalif gazeteciler çağrılmıyor,
Üstüne soru sormak yasak.

Biniyorsun, İstanbul'da taksiye.
Taksici diyor ki
Abicim,seninki KISA mı?
Şimdi desen ki Erkek adamınki Kısa olur mu, o ne biçim soru?
Dayak hazır, hem de cennetten çıkma.
UZUN diyorsun, mecburen, UZUN, evladım, UZUN.
Hem de tahmin edemeyeceğin kadar UZUN.

Tam köşede,
KOKOREÇÇİ.
Hem de kokuta kokuta.
Çevresinde ellerinde biralar,
Hem de saat 22'den sonra.
Muhtemelen, perakende yerine TOPTAN aldılar...

Sözde sigara yasak,
Her yer nargileci oldu.
Dumansız hava sahası derken,
Bacası tüten fabrika kalmadı.

Oradan bir yetkili.
Oğlum, biraz rahat dur,
Yoksa bu yerin altıda var.
Üstüne,
Kendisini tanırım'' iyi çocuktur.'' tekerlemesi.

Ve,
İçeride kim bilir kaç yıldır haksız yere yatanlar.
İçlerinde birçok Vekil de var.

Ve,
Terörist gazeteciler...
Tenörist Apo ise her gün resital veriyor.

Bu liste sonsuza kadar uzar gider,
Tıpkı bir türlü yıkılamayan Cumhuriyet gibi
Ne sağlam BETON atmışsın be
Yiğidim, Aslanım, burada yatıyor...

Şimdi girdik,
Ab'ye.
Şu anlamsız satırları bile yazmak mümkün değil.
Çünkü Kırk sene düşünsen,
Konu çıkmaz.
Ama bir başkadır benim Memleketimde,
Her şey mümkün.


29 Eylül 2013 Pazar

demokrasi:))

İnsan, birden tuvaletim geldi, der.
Birden susar.
Birden acıkır.
Başı birden ağrıyabilir.
Aniden hapşırabilir.
Birden hıçkırık tutabilir.
Aniden düşebilir.
Ummadığı anda başına kaza gelebilir.
Ya da
Talih kuşu konabilir.
Ama bu demokrasi ise
Çiş gibi birden gelmez, yahu:))

26 Eylül 2013 Perşembe

İnsan:))

Eşeğe sormuşlar;
Adını kendin koysa idin
Ne Koyardın?
İnsan, demiş, Eşek.

Öküze sormuşlar;
O da
İnsan,demiş.

Sıra, deveye gelmiş;
O da
İnsan deyince,
Peki, neden, demişler?

Tüm hayvanlar ortak dil,
Şunu demişler;
Valla, bizi,İnsan gibi Allah yarattı.
Bize verilen görev;
Allah'ın bize yüklediği şekilde, hareket etmek
Ve İnsana hizmet etmek.
Yani bizler, Allah nasıl hareket etmemizi istedi ise milim sapmıyoruz.
Ve başta etimiz, sütümüz, derimiz hatta kokoreç bile olarak, insana faydalı oluyoruz.
İnsan ise kızınca,
Bize kendi koyduğu isimlerle,
Eşek Herif,
Öküzün Tekidir, kendileri...
Ya da
Deve'de boy var ama Eşek çeker gibi
Aslında kendinde olan özellikleri,
Bizim adımızı kullanarak,
Kendinde var olan ayıplarını aklınca kapatmaya çalışıyor.
Bu durumda, valla bizim diyeceğimiz tek şey;
İnsan:))

7 Ağustos 2013 Çarşamba

vicdan:((

Her mesleğin,
Olmazsa olmazları vardır.
Mesela;
Çocukları sevmeyen, öğretmen olmamalı,
Ama çaresi var,
Okul değiştirir ya da öğretmen.

İnanmayan birisi,
Ne Hacı,
Ne de
Hoca olsun.
Ama çaresi var, cami ya da Hoca değiştirirsin.

Ama hakim?
Mutlaka vicdan sahibi olmalı.
Çünkü
Burada, kolay kolay,
Ne mahkeme,
Ne de hakim değiştirebilirsin,
Ve
Bir sokarsa,
Hayatta çıkarmayabilir de:((

30 Temmuz 2013 Salı

Ramazan:))

Kendimi bildim bileli,
Ramazan gelir,
Ramazan gider,
İftarı vardır, sahuru.
Ramazan davulcusu vardır,
Spa herif,
Anayasa'da yazılı Laiklik umurunda olmadan, herkesi zorla kaldırır, yatağından.
Üstüne para istemeye gelir,
En az iki kere.
Hele vermezsen,
Dayak bile yersin, valla.

Ramazan top atar,
Ramazan, bayramı vardır,
Ramazanda fakirler sevindirilir,
Ramazan pidesi yenir,
Gören de Memlekete kıtlık var zanneder, görünce sıra kuyruklarını.
Ramazan da Ramazan...
Benim bile neyim var ki Ramazan'dan başka?

salak:))

Bazılarının alnında yazar;
Salak.
Bu konuda, beni yanıltmayan dilenciler...
Dünyada nereye gidersem, gideyim;
Bir dilenci, bulur, beni.
Bilsem ki hiç ihtiyacı yok,
Yine veririm, boş göndermem.
Çünkü
O da okumuştur,
Kimselerin göremediği, alın yazısını;
Salak:))

7 Nisan 2013 Pazar

Priapus'un Şeyi:))

Yüce Mevla'm,
İç ve dış organlara şekil verdikten sonra,
İşlevlerine geçmeden önce,
Organlara sormuş;
Göz demiş ki
Ne kadar güzel ve güzellik varsa hepsini görmek isterim.
Kulak;
Orman'da ne kadar kuş sesi varsa, hepsini duymak isterim.
Burun;
Allah'ım demiş ne kadar güzel koku varsa hepsini koklamam isterim.
Mide;
Allah'ım, yenebilir her şeyi midemde görmek isterim demiş.
Göt;
Ne girdi ise kıçımdan çıksın,Yarabbim demiş.
Sıra Penis'e gelmiş;
O da demiş ki
Allah'ım, beni iktidarda tut ta, nasıl tutarsan tut:))

5 Nisan 2013 Cuma

Avukatım:))

Bazı insanlar,
Bazı meslek grupları ile
Maddi/manevi memnun kaldıkları sürece sürekli çalışırlar.
Aynı berber ya da kuaför.
Ayakkabı boyacısı ya da manikür-pedikürcü.
Aynı manav,
Aynı sıhhi tesisatçı.
Bu aynılara,
Şu bizim manav derler,
Ya da
Şu bizim berber.
Ama sadece, avukata;
Avukatı(m) derler.

27 Mart 2013 Çarşamba

illerimiz ve yeni valilerimiz:))


  • Adana
  • Midesinin şalgamı sevmesi lazım.Çünkü her yerde çay yerine şalgam ikram edecekler.
  • Adıyaman
  • Kahtalı Mıhçı'nın tüm türkülerini bilmesi lazım.
  • Afyonkarahisar
  • Bırakın içkiyi, afyon ile arasının çok iyi olması lazım.
  • Ağrı
  • Bu Valimizde, Migren olmamalı.
  • Aksaray
  • Ak sakallı olması lazım.
  • Amasya
  • Ayvayı değil de Elmayı yemesi lazım.
  • Ankara
  • Acayip diplomatik olmalı.
  • Antalya
  • Üssüz gezenlere bakabilmeli.
  • Ardahan
  • Çıldır Gölü'ne çıldırmalı.
  • Artvin
  • Dünyanın en büyük Atatürk heykeline tahammül edebilmeli.
  • Aydın
  • Ne kadar incir yerse yesin, uçkuruna sahip olabilmeli.
  • Balıkesir
  • Lezbiyenlere tahammülü olmalı.
  • Bartın
  • Amasra'da balık eşliğinde rakı içenlere tahammülü olmalı.
  • Batman
  • Hasankeyf'te keyif yapanlara, hoş görü ile bakabilmeli.
  • Bayburt
  • Dede Korkut'tan korkmamalı.
  • Bilecik
  • Osmanlı ile barışık olmalı.
  • Bingöl
  • Kiğılı takım elbise giymeli.
  • Bitlis
  • Risale-i Nur'u ezbere bilmeli.
  • Bolu
  • Ayılar ile arasının çok iyi olması lazım.
  • Burdur
  • Tefenni'nin yetiştirdiği en büyük adam; Prof.Dr.İsa Kayacan'ı ezbere bilmeli.
  • Bursa
  • Kestaneyi çizdirmemesi lazım.
  • Çanakkale
  • Menkıbeleri çok iyi bilmesi lazım.
  • Çankırı
  • Tuz kokunca, anlaması lazım
  • Çorum
  • Rakı ile leblebi içebilmeli.
  • Denizli
  • Horoz ve Tavuklar ile Sultan ve Harem ilişkisini çok iyi bilmeli.
  • Diyarbakır
  • Kulp ilçesi hariç her şeye bir kulp bulabilmeli.
  • Düzce
  • Cumaları, mutlaka Akçakoca Camii'nde Cemaatle namaz kılmalı.
  • Edirne
  • Havsa'nın Edirne, Havza'nın Samsun ilçeleri olduğunu karıştırmamalı.
  • Elazığ
  • Feyzi İşbaşaran ile iyi geçinmeli.
  • Erzincan
  • Otlukbeli Savaşını ezbere bilmeli.
  • Erzurum
  • Nur Cemaati ile arası çok iyi olmalı.
  • Eskişehir
  • Bir ve İkinci İnönü Zaferlerinden pek fazla bahsetmemeli.
  • Gaziantep
  • Karkamış Destanını çok iyi bilmeli.
  • Giresun
  • Dünya kadar malın olacağına, Finduk Tarlan olmalı, diyebilmeli.
  • Gümüşhane
  • Senin pestilini çıkarırım gibi Köme ile ilgili bir atasözü bulmalı.
  • Hakkari
  • Zap suyunda, botla gezebilmeli (Rafting)
  • Hatay
  • Mozaik Müze'sindeki mitolojileri ezbere bilmeli
  • Iğdır
  • Aralık ayında, Aralık'a gitmeli.
  • Isparta
  • Said-i Nursi'nin mezarı nerede, tam yerini bulmaya çalışmalı.
  • İstanbul
  • Hagia Sofia'yı tekrar Camii haline getirmeye çalışmalı.
  • İzmir
  • Gavur İzmir'in irfanı farklı.Sık sık Kestane Pazarı'nda volta atmalı.
  • Kahramanmaraş
  • Sadece dondurmayı yalamamalı.
  • Karabük
  • Sinirleri Karabük Demir-Çelik Fabrikası gibi olacak.
  • Karaman
  • Karama'nın koyunu, sonra çıkar oyunu, bu atasözünü çok iyi bilecek.
  • Kars
  • Yiyebildiği kadar kaşar yiyip iyice kaşarlanacak.
  • Kastamonu
  • Şapkasız çıkmam abi, diyecek.
  • Kayseri
  • Al sattan çok iyi anlayacak.
  • Kırıkkale
  • Mümkünse Kırıkkale'nin alçı ile kırıklarını giderecek.
  • Kırklareli
  • Şehre bol bol kırk ayak getirip el ile ayakları eşitleyecek.
  • Kırşehir
  • Cacabey Medresesi'ni NASA gibi donatacak.
  • Kilis
  • Günah diye Kilis'e gitmemezlik yapmayacak.
  • Kocaeli
  • Kocaman eli estetik ile minik hale getirecek.
  • Konya
  • Mevlana gibi Sema yapacak.
  • Kütahya
  • Çini ile yatıp çini ile kalkacak.
  • Malatya
  • Cebinde her zaman misafirlere ikram edecek, kayısı ile gezecek.
  • Manisa
  • Mesir Macunu beleş diye fazla kaçırmayacak.
  • Mardin
  • Süryani şarabı içebilecek.
  • Mersin
  • ''Herkes gider Mersin'e, O gider, tersine'' yaparsa, valilik elden gider.
  • Muğla
  • Ev yaparsan tuğladan, kız alırsan Muğla'dan ama bekar olacaksın.
  • Muş
  • 1071 Malazgirt Zaferi ezbere bilenecek ama Türklerden pek bahsedilmeyecek.
  • Nevşehir
  • Peri Bacalarından korkmayacak.
  • Niğde
  • Bor Madeni ile Bor İlçesi'ni karıştırmyacak.
  • Ordu
  • Ordu, darbe yapmasın diye kaportacıları kapatacak.
  • Osmaniye
  • Zeki-Zekiye,Osman,Osmaniye gibi düşünecek.
  • Rize
  • Şekersiz ve Süzgeçsiz çay içmeye alışacak.
  • Sakarya
  • Sakarya Nehrinin döküldüğü yerde mezarı bulunan İpsiz Recep'ten pek bahsedilmeyecek.
  • Samsun
  • Atatürk gibi birisi bir daha çıkmasın diye gerekli her türlü önlem alınacak.
  • Siirt
  • İlin adı; Mübarek Siirt olarak değiştirilecek.
  • Sinop
  • Aldırma Gönül Aldırma gibi şarkılar, halkı tahrik eder diye pek bahsedilmeyecek.
  • Sivas
  • İmralı'ya sık sık heyetle ziyarette bulunulacak.
  • Şanlıurfa
  • Atatürk Barajı'ndan bahsederken ne kadar beton kullanıldığı üzerinde durulacak.
  • Şırnak
  • Şırnak'tan artmaz,Tırnaktan artar.
  • Tekirdağ
  • Yeni Rakı gibi her şeyin önüne YENİ getirilecek.
  • Tokat
  • Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım, sözü şeker fabrikalarına asılacak.
  • Trabzon
  • Sadece Fatih Sultan Süleyman'dan bahsedilecek, Atatürk Evi ziyarete kapatılacak.
  • Tunceli
  • Yeni Kamer Gençler arkadan gelmesin diye her türlü önlem alınacak.
  • Uşak
  • Uşaklıgillerden pek bahsedilmeyecek.
  • Van
  • Van Canavarı'nın ortaya çıkması için, duaya çıkılacak.
  • Yalova
  • Kim takar Yalova Kaymakamını sözü arşive konacak.
  • Yozgat
  • Turist gelmez diye Boğazlıyan, Boğazlamayan'a dönüştürülecek.
  • Zonguldak
  • Ne kadar kömür o kadar oy bilinci ile görev yapılacak.

öbür taraf:))

İnsan,
Bu tarafı biliyor.
Çünkü yaşıyor.
Öbür taraf ise acayip sır.
Nasıl ki yardan haber yok,
Oraya gidenlerden de hiç haber yok.
Tek bildiğimiz;
Kutsal kitaplarda yazılı olanlar.
Öbür tarafta,
Kimin ne tarafa konacağına,
Allah karar veriyor.
Demem o ki
Bu tarafta, ideolojik farklılıkları nedeni ile birbirini yiyenlerin liderleri,
Öbür tarafta aynı mekana konmuş olabilir.
Bu durumda,
Buradaki taraftarları,
Neden ha bire yiyip duruyorsunuz?
Allah'tan daha mı doğru bileceksiniz, kimin ne olacağını?


26 Mart 2013 Salı

Atatürk:))


  • 1881 Selanik'te doğdu.
  • 1893 Selanik Askeri Rüştiyesi'ne yazıldı ve öğretmeni Mustafa Sabri Efendi, kendisine Kemal ek adını verdi.
  • 1895 Manastır Askeri İdadisi'ne girdi.
  • 18 Mart 1899 İstanbul'da Harp Okulu piyade sınıfına yazıldı.
  • 1902 Harp Akademisi'ne girdi.
  • 11 Ocak 1905 Kurmay yüzbaşı olarak Harp Akademisi'ni bitirdi. Merkezi Şam'da bulunan 5. Ordu'da göreve başladı.
  • Ekim 1906 Arkadaşlarıyla birlikte Şam'da gizli Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu.
  • 20 Haziran 1907 Rütbesi kolağalığa yükseltildi.
  • Eylül 1907 3. Ordu'ya atanarak Selanik'e gitti.
  • 13 Nisan 1909 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak üzere Hareket Ordusu'nda kurmay oldu.
  • 1910 Mahmud Şevket Paşa'nın kurmay başkanı olarak Arnavutluk isyanının bastırılmasında görev aldı.
  • 13 Eylül 1911 İstanbul'da genelkurmayda göreve atandı.
  • 27 Kasım 1911 Binbaşılığa yükseltildi.
  • 18 Aralık 1911 Trablusgarp'da Şark Gönüllüleri komutanlığına atandı.
  • 9 Ocak 1912 Trablusgarp'da Tobruk Savaşı'nı yönetti.
  • 27 Ekim 1913 Sofya'ya askeri ateşe atandı.
  • 1 Mart 1914 Yarbaylığa yükseltildi.
  • Şubat 1915 Tekirdağ'da 19. Tümen'i kurdu.
  • 25 Nisan 1915 ANZAK askerlerini Arıburnu'da durdurdu.
  • 1 Haziran 1915 Albaylığa yükseltildi.
  • 10 Ağustos 1915 Anafartalar Grubu komutanı olarak İngiliz ve ANZAK birliklerini durdurdu.
  • 14 Ocak 1916 Edirne'de 16. Kolordu komutanı oldu.
  • 1 Nisan 1916 Mirlivalığa(tuğgeneralliğe) yükseltildi.
  • 5 Temmuz 1917 7. Ordu Komutanlığı'na atandı.
  • Ekim 1917 7. Ordu Komutanlığı'ndan ayrılarak İstanbul'a döndü.
  • 31 Ekim 1918 Yıldırım Orduları Grubu komutanı oldu.
  • 19 Mayıs 1919 Samsun'a vardı.
  • 21/22 Haziran 1919 Amasya Tamimi'ni açıkladı.
  • 8 Temmuz 1919 3. Ordu Müfettişliği'nden ve askerlikten çekildi.
  • 23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi'ne başkan seçildi.
  • 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi'ne başkanlık etti.
  • 7 Kasım 1919 Meclis-i Mebusan için yapılan seçimde Erzurum'dan milletvekili seçildi.
  • 27 Aralık 1919 Heyet-i Temsiliye ile birlikte Ankara'ya geldi.
  • 23 Nisan 1920 Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtı.
  • 11 Mayıs 1920 İstanbul Divan-ı Harp tarafından ölüm cezasına çarptırıldı.
  • 5 Ağustos 1921 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce başkomutan yapıldı.
  • 23 Ağustos 1921 Sakarya Savaşı'nı yönetti.
  • 19 Eylül 1921 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce mareşallik rütbesi ve gazi sanı verildi.
  • 26 Ağustos 1922 Kocatepe'den Büyük Taarruz'u yönetti.
  • 30 Ağustos 1922 Dumlupınar'da Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı kazandı.
  • 8 Eylül 1922 İzmir'i düşmandan kurtardı.
  • 1 Kasım 1922 Saltanat kaldırıldı.
  • 29 Ocak 1923 İzmir'de Latife Hanım ile evlendi(5 Ağustos 1925'te ayrıldı).
  • 17 Şubat 1923 İzmir İktisat Kongresi açıldı.
  • 11 Ağustos 1923 İkinci Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına seçildi.
  • 9 Eylül 1923 Halk Fırkası'nı kurdu.
  • 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi; Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
  • 3 Mart 1924 Halifelik kaldırıldı.
  • 20 Nisan 1924 Yeni Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kabul edildi.
  • 17 Kasım 1924 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu(3 Haziran 1925'te kapatıldı).
  • 25 Kasım 1925 Şapka Yasası kabul edildi.
  • 26 Aralık 1925 Uluslararası takvim ve saat kabul edildi.
  • 1 Kasım 1927 İkinci kez cumhurbaşkanlığına seçildi.
  • 1 Kasım 1928 Latin harflerinin kabulüne ilişkin yasa çıktı.
  • 12 Ağustos 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu(17 Kasım 1930'da dağıldı).
  • 15 Nisan 1931 Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'ni kurdu.
  • 4 Mayıs 1931 Üçüncü kez cumhurbaşkanı seçildi.
  • 12 Temmuz 1932 Türk Dili Tetkik Cemiyeti'ni kurdu.
  • 24 Kasım 1934 Atatürk soyadı verildi.
  • 27 Ocak 1937 Hatay'ın bağımsızlığı Milletler Cemiyeti'nce kabul edildi.
  • 10 Kasım 1938 Dolmabahçe Sarayı'nda vefat etti.
  • Yukarıda yazılanları ters çevirin,
  • Doğmadı,
  • Yaşamadı,
  • Yapmadı,
  • Etmedi gibi...
  • En son cümle yine ÖLMEDİ oluyor:))