Şimdi düşünsene,
Ab'girdik.
Bir anda her şey monotonluğa dönüştü.
Ne kadar çekilmez bir ülke oluruz.
Halbuki bizler;
Alıştık her gün, hatta her an gündemin değişmesine.
Verilen anlamlı/anlamsız demeçlere...
Twitter'dan biri mesaj atıyor, Belediye Başkanı'na biraz hakaret ediyor gibi
Birazdan Belediye Başkanı arıyor cepten,
Özür dile diyor, dilemezsen yazacağım cebini twitter'a ve yazıyor.
Biri çıkıyor;
Bir gün AK diyor, ertesi gün KARA.
Hem de sen ben değil.
Çok önemli birisi.
Hatta her an TV'lerde, önüne konan metinleri ha bire okuyor...
Soruyorlar,
Nereden geliyor, bu zenginliğin?
Takalar, geliyor, diyor, allı yeşilli.
Biri var;
Ne dediğini kendisi de anlamıyor,
Hem de epey yükseklerde.
Bizim maalesef, Gavur dediğimiz,
Her dairenin nereye park edeceğini belirlemiş.
Olur mu?
Olmaz:))
Bizim park nedeni ile kavga etmemiz lazım.
Hatta bir hiç yüzünden,
Bir piç tarafından kah yaralanmamız, kah öbür tarafa gönderilmemiz lazım.
Tam, saat 22'de bir sokak arası düğünü başlıyor.
Adam diyor ki
Kardeşim, benim düğünüm var.
Duysun, herkes.
Sesi sonuna kadar açıyor,
Keşke ses düzeni iyi olsa.
Sanatçının sesi ise evlere şenlik.
Yolda çevirme oluyor,
Ama bu çevirme, kuzu çevirme değil.
Hele, piliç, hiç değil.
Neyse,
Bir çorba parası ile
Tam demokrasi paketi açıklanırken,
Muhalif gazeteciler çağrılmıyor,
Üstüne soru sormak yasak.
Biniyorsun, İstanbul'da taksiye.
Taksici diyor ki
Abicim,seninki KISA mı?
Şimdi desen ki Erkek adamınki Kısa olur mu, o ne biçim soru?
Dayak hazır, hem de cennetten çıkma.
UZUN diyorsun, mecburen, UZUN, evladım, UZUN.
Hem de tahmin edemeyeceğin kadar UZUN.
Tam köşede,
KOKOREÇÇİ.
Hem de kokuta kokuta.
Çevresinde ellerinde biralar,
Hem de saat 22'den sonra.
Muhtemelen, perakende yerine TOPTAN aldılar...
Sözde sigara yasak,
Her yer nargileci oldu.
Dumansız hava sahası derken,
Bacası tüten fabrika kalmadı.
Oradan bir yetkili.
Oğlum, biraz rahat dur,
Yoksa bu yerin altıda var.
Üstüne,
Kendisini tanırım'' iyi çocuktur.'' tekerlemesi.
Ve,
İçeride kim bilir kaç yıldır haksız yere yatanlar.
İçlerinde birçok Vekil de var.
Ve,
Terörist gazeteciler...
Tenörist Apo ise her gün resital veriyor.
Bu liste sonsuza kadar uzar gider,
Tıpkı bir türlü yıkılamayan Cumhuriyet gibi
Ne sağlam BETON atmışsın be
Yiğidim, Aslanım, burada yatıyor...
Şimdi girdik,
Ab'ye.
Şu anlamsız satırları bile yazmak mümkün değil.
Çünkü Kırk sene düşünsen,
Konu çıkmaz.
Ama bir başkadır benim Memleketimde,
Her şey mümkün.
Ab'girdik.
Bir anda her şey monotonluğa dönüştü.
Ne kadar çekilmez bir ülke oluruz.
Halbuki bizler;
Alıştık her gün, hatta her an gündemin değişmesine.
Verilen anlamlı/anlamsız demeçlere...
Twitter'dan biri mesaj atıyor, Belediye Başkanı'na biraz hakaret ediyor gibi
Birazdan Belediye Başkanı arıyor cepten,
Özür dile diyor, dilemezsen yazacağım cebini twitter'a ve yazıyor.
Biri çıkıyor;
Bir gün AK diyor, ertesi gün KARA.
Hem de sen ben değil.
Çok önemli birisi.
Hatta her an TV'lerde, önüne konan metinleri ha bire okuyor...
Soruyorlar,
Nereden geliyor, bu zenginliğin?
Takalar, geliyor, diyor, allı yeşilli.
Biri var;
Ne dediğini kendisi de anlamıyor,
Hem de epey yükseklerde.
Bizim maalesef, Gavur dediğimiz,
Her dairenin nereye park edeceğini belirlemiş.
Olur mu?
Olmaz:))
Bizim park nedeni ile kavga etmemiz lazım.
Hatta bir hiç yüzünden,
Bir piç tarafından kah yaralanmamız, kah öbür tarafa gönderilmemiz lazım.
Tam, saat 22'de bir sokak arası düğünü başlıyor.
Adam diyor ki
Kardeşim, benim düğünüm var.
Duysun, herkes.
Sesi sonuna kadar açıyor,
Keşke ses düzeni iyi olsa.
Sanatçının sesi ise evlere şenlik.
Yolda çevirme oluyor,
Ama bu çevirme, kuzu çevirme değil.
Hele, piliç, hiç değil.
Neyse,
Bir çorba parası ile
Tam demokrasi paketi açıklanırken,
Muhalif gazeteciler çağrılmıyor,
Üstüne soru sormak yasak.
Biniyorsun, İstanbul'da taksiye.
Taksici diyor ki
Abicim,seninki KISA mı?
Şimdi desen ki Erkek adamınki Kısa olur mu, o ne biçim soru?
Dayak hazır, hem de cennetten çıkma.
UZUN diyorsun, mecburen, UZUN, evladım, UZUN.
Hem de tahmin edemeyeceğin kadar UZUN.
Tam köşede,
KOKOREÇÇİ.
Hem de kokuta kokuta.
Çevresinde ellerinde biralar,
Hem de saat 22'den sonra.
Muhtemelen, perakende yerine TOPTAN aldılar...
Sözde sigara yasak,
Her yer nargileci oldu.
Dumansız hava sahası derken,
Bacası tüten fabrika kalmadı.
Oradan bir yetkili.
Oğlum, biraz rahat dur,
Yoksa bu yerin altıda var.
Üstüne,
Kendisini tanırım'' iyi çocuktur.'' tekerlemesi.
Ve,
İçeride kim bilir kaç yıldır haksız yere yatanlar.
İçlerinde birçok Vekil de var.
Ve,
Terörist gazeteciler...
Tenörist Apo ise her gün resital veriyor.
Bu liste sonsuza kadar uzar gider,
Tıpkı bir türlü yıkılamayan Cumhuriyet gibi
Ne sağlam BETON atmışsın be
Yiğidim, Aslanım, burada yatıyor...
Şimdi girdik,
Ab'ye.
Şu anlamsız satırları bile yazmak mümkün değil.
Çünkü Kırk sene düşünsen,
Konu çıkmaz.
Ama bir başkadır benim Memleketimde,
Her şey mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder