20 Kasım 2012 Salı

şaka:))

Allah'a inancım tam.
En çok üstünde durduğum;
Kul hakkı yememek ve maddi/manevi yardımda bulunmak.
Kutsal kitaplara göre öbür dünya var,
Ve cennette huriler:))
Buna inancım da tam.
Hepimiz bir gün öbür tarafa geçeceğiz.
Ama öyle,
Ama böyle,
Fakat bir şekilde.
Hani sanmıyorum ama
Yüce Mevla'm,
Ey kullarım,
Benim de sizlere bir şaka yapma hakkım olsun değil mi deyip
Bu bir Nisan şakası derse:))

16 Kasım 2012 Cuma

açlık:))

Adalete açım,
Samimiyete,
Dürüstlüğe,
Doğruluğa,
Güzelliklere,
Her insanın Allah'ın izni ile ölmesine,
Hapishanelerde bir kişi bile olmamasına,
Kimsenin rüşvet yememesine,
Yalana,
Talana,
Dolana,
Adım kayırma,
Güçlünün güçsüzü ezmemesine,
Yani kısacası;
O kadar şeye açım ki,
Ben de sürekli açlık grevindeyim:))

15 Kasım 2012 Perşembe

Priapus:))

Bir gün yolunuz Avanos'a düşer de,
Çömlekçinin çamurdan bir şeyler yapmaya çalışmanızı görürseniz,
İlk ortaya çıkan eser;
Priapus'un şeyi.
Ne olacaksa, o şeyden oluyor.
Yüce Mevla'm da bizi çamurdan yarattı ya
Kur'ana göre.
Acaba o da ilk organ olarak,
Priapus'un şeyini yaratıp sonra diğer organlara geçmiş olmasın?
Normal yaşamdada,
Bebekler Priapus olmadan doğmuyor.
Ey Priapus, sen nelere kadirmişsin be Kardeşim:))

12 Kasım 2012 Pazartesi

harem:))

Hangi erkek istemez ki
Harem'i olsun?
En güzel kadınlar ile istersen her gece halvet.
O zamanlar,
Korunma da yok.
Ardından gelsin Şehzadeler.
Hele hepsi kız oluyorsa, buluncaya kadar devam.
Atatürk bile koskoca ülkeyi yönetmiş adam,
Bakmış bir kadını yönetmek, ülkeyi yönetmekten çok zor, boşanmış.
Kadınlar doğuştan kıskançtır,
Acayip kıskanırlar, birbirlerini.
Hepsi bir arada.
Benim Şehzadem Padişah olacak, psikolojisi.
Padişaha nasıl güzel görünürüm diye gelsin, kokular, elbiseler, takılar...
Kim ödeyecek, paraları?
Abdülmecit'in 21 kız, 21 erkek evladı ve 700 yaklaşan toplam mevcudu.
Para mı yetişir?
Devlet borçla ayakta durmaya çalışırken,
Takı paraların sarraflara ödenememesi:((
Üstüne Fatih'in İmparatorluğun devamı için kardeş katli fetvası.
Valla, bana kim ne derse desin,
Oradan baksam,
Buradan baksam,
Osmanlı'nın batış sebebi;
Harem geliyor.

11 Kasım 2012 Pazar

organik:))

Bizim zamanımızda tarla domatesi vardı.
Sonra sera çıktı.
Her şey doğal olduğu için,
Ayrıca bir şey demeye gerek yoktu.
Sonra doğal yaşam moda oldu.
Ve şimdilerde organik.
İlgili/ilgisiz her şeyin üzerinde organik yazıyor.
Bazen de tam tersi.
Organik domates,
Havuç,
Biber, patlıcan...
Siz hiç organik bir insan gördünüz mü:))

10 Kasım 2012 Cumartesi

virüs:))

Malum memlekette iki grup var;
Atatürk'ü sevenler,
Ve de
Nefret edenler.
Hani bir insan birini ya kendisi sever ya da nefret eder,
Burada durum farklı.
Aile neci ise evlatları da o.
Biraz dine benziyor.
Müslüman aileden gelenler, Müslüman.
Yahudi aileden gelenler, Yahudi.
Nasıl ki din değiştirenlerin sayısı azdır,
Atatürkçülükten anti-Atatürkçülüğe veya tersi çok az.
Zaten arada bir dönenler olursa,
Galip taraf havalara uçma ve bakın bize bu da katıldı törenleri düzenliyor.
Benim diyeceğim;
Atatürk'ü sevmeyenler,
Şu beyninizi virüs tarama programlarından bir geçirseniz.
Ama öyle virüs programından değil, güvenilir olacak:))
Belki sizin de haberiniz olmadan,
Bazı kutsal şeyler de kullanılarak,
Beyninize bir virüs yerleştirilmiş olabilir:))

9 Kasım 2012 Cuma

flu:))

Kanalda çok sevdiğiniz bir program var,
Televizyon net göstermiyor,
Canınız sıkılır,
Moraliniz bozulur,
Hay Allah der, içinizden de ne kadar küfür varsa edersiniz.
Özellikle yolculuk yaparken,
Arabanızın ses yayın sistemi,
Hışırtılı.
Müzik bir geliyor,
Bir gidiyor.
Sinir olursunuz,
Acayip gerilir,
Allah korusun, bu durum kazaya bile neden olabilir.
Balık alacaksınız,
O kadar bayat ki
Gözleri ölü balık gözü.
Hele balıkçı onlardan bir iki tane kese kağıdına atarsa,
Acayip canınız sıkılır.
Yani diyeceğim,
Ne flu,
Ne hışırtılı,
Ne de
Ölü balık gözü gibi olun,
Net olun, NET:))

ilk kez:))

Son zamanlarda medyada şöyle bir başlık moda oldu;
Cumhuriyet tarihinde ilk kez.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez.
Böyle giderse,
Cumhuriyet kalmayacak,
Kala, kala;
İlk kez kalacak:((

7 Kasım 2012 Çarşamba

netlik:))

Benim için en önemli şey;
Karşımdaki net olacak.
Çünkü
Voleybolda, teniste net hep yerinde dururken,
Top bir o yana bir bu yana gidip durur.
Yani karşımda,
Top gibi götü başı oynar insanları sevmiyorum.
Hakkı Bulut,
Ben buyum diyor, şarkısında.
Mevlana,
Ya olduğun gibi ya da göründüğün gibi diyor.
Son zamanlarda,
Her şeyden bahsedip ben buyum demeyen tipler ile
Kendini A gösterip B olanlar epey çoğaldı.
Kardeşim,
Sizleri sevmiyorum,
Ve acıyorım.
Çünkü ben buyum diyememek;
Ruh sağlığını bozar, be kardeşim.
Sizleri en kısa zamanda, en yakın ruh doktoruna davet ediyorum:))

6 Kasım 2012 Salı

annelik:))

Baba ağacı diken ve ona can suyunu verendir,
Arada bir gelip sulama yapar.
Toprak ise anadır,
Biri köklemedikçe,
Budasa da,
Kesse de,
Yaksa da
O ağacı kimse koparamaz, anasından.
İşte analık böyle bir şey.
Bizim Hanım,
Evlat eşek kadar oluncaya kadar,
Yatak odamızı asla kapatmadı,
Arkasına hep terlik koydu;
Dinlemek için evladını.
İşte analık böyle bir şey.
Ulan bu nasıl bir duygu derken,
Bizim Muhabbet Kuşu Boncuk'nun bakımı bana düştü.
Tam analık gibi olmasa da
Boncuk bana, analığın nasıl bir şey olduğunu hissettirdi.
Nasıl mı?
Sabah beraber kahvaltı,
Suyu taze mi?
Yemi var mı?
Evden çıkarken müzik açayım da sıkılmasın,
Işık açık kalsın da geç kalırsam, çakılı kalmasın...
İşte bu nedenle,
Anneliğin nasıl bir şey olduğunu hissetmek istiyorsanınz,
Bırakın Millete,
Eşek,
Öküz,
Deve,
Sığır,
Yılan ve çiyan demeye,
Bir hayvan bakın:))

kullanma:))

Askerde her eşyanın üzerinde bir kullanma talimatı vardır,
Ve bu eşyaların birer miadı.
Miadı en kısa şey de
Tuvalet kağıdıdır.
Değişmeyen kaderleri de
Kullanıldıktan sonra bir köşeye atılmaları.
Siz siz olun,
Kendinizi asla kullandırmayın,
Yoksa
Tuvalet kağıdı gibi atarlar sizi:))

ideoloji:))

12 Eylül elbet hoş bir süreç değildi.
Hele son nefesi almak Allah'a mahsusken,
İnsanların birbirlerini öldürmeleri asla kabul edilemez ama
O süreçte bile bir şey iyi idi;
Taraflar, belli idi:))
Şimdi diyorsun ki
Hangi takımı tutuyorsun?
Fenerbahçe.
Nerelisin?
Rize.
Nereyi bitirdin?
Havadar Üniversite.
Kaç çocuk?
İki.
Ne yersin?
Ne içersin?
Sigara?
İçki?
Hepsini tak diye söylüyor.
Hangi partidensin deyince;
Kem diyor,
Küm diyor,
Parti tutmam diyor,
Demokratım diyor,
Her şeyi diyor,
Kime oy verdi,
Onu söylemiyor:))

5 Kasım 2012 Pazartesi

ele geçirmek:))

Erkekler, bluğ çağında şeylerini ele geçirip
Kendi kendilerini tatmin eder.
Daha sonra,
Bu hastalık,
Kurumları ele geçirmeye dönüşür.
Gerçi Priapus benim şey hariç
Nereyi ele geçirirseniz geçirin asla mutluluk vermez demiş ama
Bir yere ele geçirince yapacağınız ilk iş;
Avanoslu çömlekçiler gibi
Çamurdan olsun, çömlek bizden olsun,
Ne kadar yandaş, karındaş, dadaş varsa
O kuruma doldururlar.
Ulan insan baca kurumu temizleyicisini işe alırken bile nitelik ararken
Bizimkiler küpünü doldurur gibi
O kurumun bir güzel ağzına kokoreç.
Artık bu kuruma bir şey demeye gerek yok,
Mahkeme bir konu sorsa,
Mesela
2=2
Buradan çok farklı sonuçlar çıkabilir.
Yapmayın efendiler,
Yapmayın,
Başta bilimseller olmak üzere
Bakın bu kurumların güvenirliği kalmıyor.
Efendim bizden öncekiler de böyle yapmış.
Onlarınki yanlış,
Yanlışı yanlış yaparak kim doğru hale getirmiş.
Bırakın bu yerlere,
Hak edenler gelsin,
Malum hak yemek en büyük günah,
Hem dindarım deyip
Hem de kul hakkı yemek,
Günahların en büyüğü olsa gerek:((

Fatma:))

Hayatım boyunca,
Daire Başkanı olamadım,
Ben de
Apartman yöneticisi oldum:))
Ve arkadaşın tavsiyesi ile Fatma ile anlaştım.
Fatma, haftada bir gün geliyor ve koridoru temizliyor.
Allah için,
Nasıl başladı ise
Aynen öyle devam ediyor, işine.
Takdire şayan bir durum.
En zor şey de parasını vermek.
Her ay hesabına düzenli havale göndereyim dedim,
Hesaptan masraf alınma çıkınca,
Bu da olmadı.
Fatma diyor ki
Eşime verme,
Oğluma verme,
Bozuk olmasın...
Ve arada bir temizlik malzemesi olarak,
Şunu al,
Bu lazım diyor.
Ve eşim şöyle diyor;
Ulan biz bir şey istiyoruz,
Unutuyorsun ama Fatma'nın bir dediğini iki etmiyorsun.
Dedim ki
Fatma'nın isteklerini karşılamasam,
İşi bırakır
Ama sen beni bırakmazsın:))

kırıntı:))

Bir kuş kaç gram ekmek ile doyar?
En fazla bir gram.
Ama o kadar mutlu olur ki
Size o kadar minnet duyar ki
Nereden mi biliyorum?
Her sabah ilk işim muhabbet kuşunu sağ elime,
Sol elimle de kendim kahvaltı yapıyorum.
Diyeceğim;
Bir gram da olsa
Ekmeği çöpe atmayın,
Öyle bir yere bırakın ki
Yesinler,
Size dua etsinler:))

3 Kasım 2012 Cumartesi

sevmek:))

Hepimizin sevmediği bir kişi vardır,
Hayatta.
Yüzünü şeytan görsün,
Ya da
Aman ben görmeyeyim de kim görürse görsün.
Ama bunlar hep kişini kendi iradesi ile olur.
Ya tipini,
Ya enerjisini,
Ya da davranışını beğenmemiş-sindir.
Bu kişileri bile görmek,
Hele güne bunlarla başlamak,
Ya da
Aynı mesai ortamında bulunmak,
Eş olmak,
Ortak olmak çok yorar insanı.
Hatta
Ruh sağlığını bile bozabilir.
Nefret ediyorsun ama beraber yaşıyorsun.
İşte bu nedenle herkesi sevmek lazım,
Kimseden nefret etmemek lazım.
Yunus'un dediği gibi
''Ben Yaradılan'ı severim Yaradan'dan ötürü''
Yani
Birini sevmemek yorar insanı,
Karşılaşmak,
Sevmiyor iken sever gibi görünmek,
Bağıra bağıra ''sevmiyorum ulan'' diyebilmek,
O'na övgüler dizmek,
İzindeyiz deyip tersini yapmak,
Ekmeğini yiyip nankörlük yapmak,
...
Hele bu kişi
Atatürk olursa,
Bırakın yormayı,
Ruh sağlığınızı bozar:))

2 Kasım 2012 Cuma

Atatürk'ü sevin:))

Malum Memlekette iki grup var;
Atatürk'ü sevdirenler,
Atatürk'ten nefret ettirenler...
Yani kişiler,
Buna kendileri karar veremiyor.
Her şeye rağmen,
Sözüm Atatürk'ten nefret ettirilenlere;
Atatürk'ü sevin kardeşim, sevin.
Biri soba kursa, sana;
Teşekkür edersin,
Atatürk Cumhuriyet kurmuş,
Soba borusu da değil:))
Sonra Atatürk, bir gerçek,
Her yerde karşına çıkacak.
İnsanın sevmediği ile sürekli karşılaşması,
Ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir,
Hele olmadığın halde Atatürkçü görünmek?
Ya da
Gidip Anıtkabir'i ziyaret etmek?
Hatta Anıtkabir defterine, içinden geçmeyenleri yazmak?
En kötüsü de
Atatürk'ü anlatarak para kazanmak.
Nefret ediyorsun ama
Sürekli O'nu göklere çıkarıyorsun.
O'nun kurduğu sistem sayesinde para kazanıyorsun,
Ya da
Hiç ummadığın mevkilere geliyorsun.
İşte bu nedenlerle,
Atatürk'ü sevin, kardeşim,
Atatürk'ü sevin,
Yoksa ruh sağlığınız bozulur:))