Her işe sazan gibi atlama lafından yola çıkarak,
Bir zamanlar çamur deryası ama şimdi yeni yeni canlanan gölde,
Sazan tutanlara tek tek sordum;
Sazan tutması kolay mıdır?
Kimi çok kolay,
Kimi de çok zor dedi.
Kimi de
Bu sazan var ya her şeye atlar,
Kimi de öyle akıllı ki
Yakalandığı anda kendini sazlıklara çekiyor, dedi.
Benim anladığım;
Tutan kolay, tutamayan zor diyor.
Bu gölü Allah ilk yarattığında,İsviçre Alpler'indeki göller gibi tertemiz idi.
Pis(!) gavurlar, tertemiz tutarken biz tertemiz Müslümanlar temizlik imandan gelir diye,
Elimize ne geçti ise göle attık.
Halen atmaya devam ediyoruz.
Ki bu gölde 30 yıl önce yüzülürmüş.
Sadece sazan değil,
Yayın ve turna da çıkarmış.
Şimdi basına gelen yayın yasakları, yayını sona erdirdi.
Bu gidişle bizi yukarılardan gözlemleyen Yüce Mevla'm,
Ulan bu Türklere Cenneti versem, cehennem,
Cehennemi versem cennet yaparlar.
En iyisi mi toptan hepsini cehenneme atayım da
Hiç değilse burayı komple cennete çevirsinler, diyor, olabilir.
Devletimiz düşünmüş taşınmış,
Amatör balıkçılık kuralları yayımlamış.
Burada hangi balık cinsinden, en fazla kaç tane ve uzunluğu gayet güzel belirtilmiş.
Hatta bir balıkçının;
En fazla dört olta takımı ve de olta başına üç iğne kullanabileceği aksine hareket edenlerin, idari para cezasına çarptırılabileceği detaylı belirtilmiş.Ama gel gör ki uygulama sıfıra sıfır elde var sıfır.
Ben salak, İsviçre Alplerinde bir gölde, bir balıkçı görmüştüm.Adam Tanrı ile başbaşa iken tuttuğunu cetvelle ölçüyor, ufak ise göle bırakıyordu.Halkımız ise Emrah'tan sevdim mi tam severim, dinleye dinleye, tuttuğunu asla bırakmıyor.
Balık, minicik hatta minnacık ta olsa, ulan saatlerce bekledim.Bunu tutuncaya kadar canım çıktı, şimdi bunu mu geri bırakacağım?Yemezler, diyor.
Ben de olta ile balık tutanların kendilerini balık yerine koysalar, hiç balık tutmazlardı diye saçma sapan düşünceler beliriyor.
Ya da
Sazanlara kurs mu versem?Nasıl hareket ederlerse hem tutulmazlar hem de yemleri bir güzel aşırırlar.
Hayatımda hiç balık tutmadım.
Bundan sonra, tutar mıyım bilemiyorum ama bildiğim balık tutmak insanları çok rahatlatıyor.
Çünkü beyin, olta ile balık titreşimlerinden başka bir şey düşünmüyor.
Ama
Gölde 1000 balık varsa, nerdeyse 100000 yüzbin olta da atılmazdı.
Biraz daha zaman geçsin gölde balık yerine olta çıkacak.
Hani göl çamurdu, şimdi düzelmeye başladı ya şimdi de bu gidişle balık kalmayacak.
Çünkü bir yandan balıkçılar, bir yandan halkımız tuttukça tutuyor.24 saat bile az geliyor.Bu değirmenin suyu nereden geliyor?Denizde kum biter mi?
Neyse bu sazan muhabbeti sizi sıkmadan lafı şöyle bitireyim;
Sazanı her yerde şöyle ya da böyle tutabilirsiniz ama
Aşkı bir kere.
Onu da asla bırakmayın derim:)